PHILIPS 27" 273G3DHSB/00 3D Monitör İnceleme

PHILIPS 27" 273G3DHSB/00 3D Monitör İnceleme.

TÜRK Bayrağının Şifresi

Bayrağımızın şifreleri neler, nasıl oluştu ve şifreleri neler...

Milli Tank Altay

Milli tank Altay'ın protipi tamamlandı .Altay hakkında detayları yazımızda bulabilirsiniz.

Twitter için 6 adet Uygulama?

Twitter kullanımını kolaylaştıracak 6 tane uygulama .

Apple vs Samsung

Apple cihazlarında kullanılan işlemcilere Samsung zammı !

Youtube'dan Kota Dostu Bir Yenilik

YouTube videoları belirli kıstaslara bağlı kalmakla birlikte bilgisayarlara indirilebilecek ve internet olmadan da izlenebilecek.

Video İndirme Programı

İzlediğiniz bir videoyu bilgisayara nasıl mı indireceksiniz cevabı bu yazımızda

Web Sitelerinin uzantılarında özgürlük

Bugünden itibaren web adresi son eki olarak neredeyse her kelimeyi almak mümkün olacak. Böylece '.com' ve '.org' gibi son eklere, '.elit', '.haber', gibi son ekler de katılacak.

Microsoft Multipoint Server 2011

Windows MultiPoint Server 2011 eş zamanlı olarak bir çok kullanıcının aynı bilgisayarı kullanmasını sağlar.

23 Kasım 2011

Tansiyon hastalarının yeni umudu

Böbrek sinirlerinin yakılması esasına dayanan RSD yöntemi, çok sayıda ilaç kullanmak zorunda kalan hipertansiyon hastalarının umudu oldu. İlaçlara rağmen düşmeyen inatçı tansiyonu frenleyen yöntem sayesinde, ilaçları yarı yarıya azaltmak veya tamamen kesmek mümkün.

 Renal Sempatik Denervasyon (RSD) yöntemi, ilaçlarla kontrol altına alınamayan inatçı yüksek tansiyon tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar veriyor.
Dünyada üç yıllık geçmişe sahip olan yöntem Türkiye’de yeni uygulama alanı buldu ve şu ana kadar 5 hastanın tedavisinde kullanıldı. Yöntemi hastasına uygulayan Kardiyologlardan Prof. Dr. Sinan Dağdelen, “Hastam günde 6 doz ilaç alıyordu ve sürekli tansiyon baskısına sahipti. Ancak bu yöntemi uyguladıktan sonra hastaya sadece yarım dozluk ilaç yeterli oldu. Yani önceden günde 6 ilaç içen hastanın 5 ilacını tamamen kestik. Hasta, 10 miligramlık tek bir ilacın ise sadece yarısını içiyor” dedi.
Böbrek damarlarının etrafında bulunan sempatik sinirler tansiyon yükselmesine neden oluyor. İlaçsız tedavi olarak da bilinen Renal Sempatik Denervasyon yönteminde bu sinirler yakılıyor. Yakılan sinirler fonksiyon dışı bırakıldığı için tansiyon yükselmesine de neden olamıyor.
LOKAL ANESTEZİYLE KASIKTAN GİRİLEREK YAPILIYORİşlemin 40 dakikada tamamlandığını söyleyen Prof. Dağdelen yöntemi, “Kasık damarından bir tel ile girilerek, her iki böbrek damarı radyofrekans dalgaları ile ısıtılıyor ve bu şekilde damarın etrafında tansiyona neden olan sinirler fonksiyon dışı bırakılmış oluyor. Bu işlem sırasında sadece lokal anestezi kullanılıyor. Herhangi bir kesme veya ameliyat yapılmıyor” sözleriyle anlattı.
KİMYASAL YÜKÜ HAFİFLETİYORProf. Dağdelen’e göre yöntem, klasik hipertansiyon tedavilerinden sonuç alamayan hastaların imdadına yetişiyor. Çünkü yöntem, çoklu ilaçlara rağmen düşmeyen inatçı hipertansiyon tedavisinde önemli avantaj sağlıyor:

“Klasik hipertansiyon tedavisi sadece kimyasal ilaçlar almak ve diyet yapmak esasına dayanır. Bu ilaçların yan etkilerini ve diğer organlara olan hasarlarını ömür boyu sorgulamak gerekir. Bu tedaviyle sadece tansiyon sempatik sinirlerini ısıtma esas alınır ve vücuda herhangi kalıcı bir hasar verilmez. Bu tedavi sayesinde hastanın kullandığı ilaçları yaklaşık yüzde 50 azaltmak veya tamamen kesmek mümkün olabiliyor. Böylece vücut sürekli kimyasal ilaçlara maruz bırakılmaktan kurtuluyor. Bu nedenle hastanın kullandığı ilaçları azaltabilmek veya tamamen kesmek büyük bir avantajdır.”

HANGİ HASTALARA UYGULANABİLİR?Yöntemin dünyada 2000’in üzerinde hastada kullanıldığını ve başarılı sonuçlar alındığını ifade eden Prof. Dağdelen, RSD'nin uygulanabileceği hasta profilini ise “Çok ilaç kullanmak zorunda kalan ve ilaçlara rağmen tansiyonu yüksek olan her hasta, bu tedaviye adaydır ve bu tedaviden fayda görecektir” diye özetledi.
3 YILLIK YARARI KANITLANMIŞ“Yöntemin herhangi bir komplikasyonu ve tedaviden bir süre sonra hipertansiyonun tekrarlama riski var mı, uzun vadede etkinliği kanıtlanmış bir yöntem midir?” sorusuna Prof. Dağdelen’in yanıtı, “3 yıllık yararı kanıtlanmıştır. İşlem sırasında oluşabilecek önemli komplikasyonlar ise yüzde 1’den daha azdır” şeklinde oldu.

Hastaları ilaçlara rağmen düşmeyen hipertansiyondan kurtaran ancak SGK geri ödeme kapsamında olmayan yöntemin maliyeti ise yaklaşık 14.000 TL.
TÜLAY KARABAĞ
ntvmsnbc

Yerli otonun fiyatı 15 bin lira


Yerli otomobili üretecek ‘babayiğit’e süper teşvik geliyor. Yeni teşvik sistemiyle yerli otonun yatırım maliyeti düşecek. Otomotivcilerin 25 bin lira maliyet çıkardığı yerli otonun fiyatı 15 bin liraya inecek.


 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bu işe soyunacak bir babayiğit aranıyor” sözleriyle başlayan yerli otomobil üretim çalışmaları tam gaz sürüyor.
Otomotiv Sanayii Derneği’nin, ‘yerli otomobilin maliyeti bu şartlarda 20-25 bin lira olur’ raporunun ardından harekete geçen ekonomi yönetimi, yerli otomobil üretecek olan ‘babayiğite’ süper teşvikler getirmeyi planlıyor. Bu kapsamda üzerinde çalışılan yeni teşvik sistemi ile yerli otomobilin maliyeti 15 bin liraya kadar çekilecek.
Çalışmaları süren yeni teşvik sistemi, yerli otomobilin maliyetinin çok yüksek olduğu tartışmalarını da sonlandıracak. Mevcut düzenlemelere göre halen Türkiye’de, ‘bölgesel’, ‘genel’ ve ‘proje’ olmak üzere üç ayrı sınıfta teşvik veriliyor. Yeni yapılacak düzenlemeyle ayrıca ‘stratejik ürün’ sınıfı eklenecek. Stratejik ürün sınıfı kapsamında da yerli otomobil, insansız hava aracı, savunma araçları gibi stratejik ürünlere teşvik sağlanacak. Bu sınıftaki ürünlere verilecek teşvikler ise diğer teşviklerinden çok daha geniş olacak. Teşvik kapsamında, sıfır faizli kaynak, vergi ve prim yükümlülüklerinin kaldırılması, bedelsiz arsa gibi düzenlemeler yer alıyor. Yetkililer, stratejik ürünlere yapılacak teşviklerin, diğer teşviklerden farklı sürelere ve farklı oranlara sahip olacağını bildirdiler.
Star Gazetesi'nin haberine göre, yeni getirilecek teşvik sistemi ile yerli otomobilin maliyetinin büyük ölçüde düşürülmesi öngörülüyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), yerli otomobil konusunda hazırladığı raporda, yerli otomobil için 2.5-3 milyar Euro’luk yatırıma ihtiyaç duyulduğu, yerli otomobilin maliyetinin de 20-25 bin lira olacağı belirtilmişti. Yeni teşvik sistemiyle yeni kurulacak fabrikanın maliyetinin çok aşağıya çekileceği, yerli otomobilin maliyetinin de en az 15 bin liraya düşeceği hesaplanıyor. Böylece, yerli otomobilin pazar payını geliştirmesi sağlanmış olacak.
OTO YAN SANAYİ DE YARARLANACAKAyrıca stratejik ürünlerin yan sanayilerine de teşvikler sağlanarak, diğer markalarla rekabet edebilmesinin önü açılacak. Örneğin, yerli otomobilin ‘yedek parçaları’ ithal araçlara göre çok daha ucuz olacak. Bu tür düzenlemelerle, yerli otomobil cazip hale gelecek. Yetkililer, teşviklerin daha çok üretim aşamasında verileceğini belirterek, diğer markalarla haksız rekabet ortamının oluşmayacağını kaydettiler.
OSD RAPORUNA GÖRE FİYAT 20-25 BİN LİRAOtomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından hazırlanan yerli otomobil raporu, Eylül sonunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e sunulmuştu. Bakan, raporla ilgili yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 20-25 bin TL’lik maliyeti olan bir otomobilin üretimi, tasarımı, pazarlanması iç pazar açısından ortalama hesaba katıldı ve üretimle ilgili çalışmalar bu çerçevede yapıldı” denilmişti. Raporda bir takım verilerden yola çıkarak oluşturulan farklı yatırım tu-tarlarının yer aldığını belirten Ergün, otomobilin A’dan Z’ye kadar Türkiye’de üretilmesi, tasarım ve markalaşmaya yönelik ortalama 2.5 milyar Euro’luk yatırım yapılması gerektiğinin belirtildiğini kaydetmişti.
EN YAKIN KOÇ
Yerli otomobil üretiminin gündeme gelmesiyle birlikte Koç Grubu’nun bunu başarabilecek en yakın grup olduğu görüşü ağırlık kazandı. Koç Holding Başkanı Mustafa Koç da yaptığı açıklamalarda bunu teyit ederek, İtalyan ortaklarıyla yerli otomobil üretimi konusunda görüşmeler yaptıklarını açıklamıştı. Koç “Yerli otonun başarılı olması için devlet desteği gerekli” demişti.

16 Kasım 2011

Beynimize Elektrik verelim

Yeni bir araştırma, beyni elektrik akımıyla uyarmanın öğrenme sürecini hızlandırdığına işaret ediyor.


İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, beynin bazı bölümlerine hafif şiddette elektrik akımı vermek öğrenmeyi kolaylaştırıyor.
Prof. Heidi Johansen-Berg, bu sonuca insan beyninin yetişkinlikte nasıl değiştiğini ve özellikle felçten sonraki değişimleri incelerken ulaştıklarını söyledi.
Araştırma kapsamında, felçli kişilerin hastalıkları sonucu kaybettikleri kasları kontrol becerilerini geri kazanırken beyinlerdeki hareketlilik MR cihazıyla takip edildi.
Bilimadamları, beynin çok esnek olduğunu, bir hasarın oluşması durumunda ya da belli bir görevi yerine getirirken kendini yeniden yapılandırabildiğini, yeni bağlantılar kurabildiğini ve farklı bölgelere komutlar gönderebildiğini söylüyor.
Araştırma kapsamında beynin kas hareketlerini kontrol yetisini geri kazanabilmesinde dışarıdan elektrik akımı verilmesininin oynadığı rol de incelendi. Daha önce elektrik akımının felçli hastalarda geçici iyileşme sağladığı biliniyordu.
Ancak sağlıklı yetişkinlere elektrik akımı verildiğinde öğrenme sürecinin hızlandığının görülmesi araştırmacıları şaşırttı.
Bu çerçevede bir grup gönüllüden piyano çalar gibi bir dizi tuşun sırasını ezberlemeleri istendi. 10 dakika süren deney sırasında gönüllülerin belirgin şekilde daha iyi bir performans sergiledikleri görüldü.
Gönüllüler bunu yaparken beyne iki kauçuk elektrot yerleştirildi ve bunların arasından bir miliamperlik akım elektrik akımı geçirildi.
Prof. Heidi Johansen-Berg, beyin hücrelerinin aktivitelerinin artmasının bu hücreleri öğrenme sırasında meydana gelen değişişikliklere daha duyarlı hale getirdiğini söyledi.

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More